Aile, çocuğa çevresel koşulları sağlaması, potansiyelini kullanması, geliştirmesi, topluma ve kendisine mutluluk verecek tutum ve davranışları kazandırması bakımından çok önemlidir (Can Yaşar, Aral ve Kandır, 2003). Tutum kavramı kişilerin belli bir insana, gruba, nesneye veya olaya yönelik olumlu ya da olumsuz bir biçimde düşünmesine, hissetmesine ya da davranmasına yol açan oldukça kalıcı yargısal bir eğilim (Sezer, 2010), organize olmuş uzun süreli düşünce, duygu ve davranış eğilimidir (Ersoy, 2013).
Anne babaların çocuklarına karşı tutumları, çeşitli kaynaklarda aşırı baskıcı ve otoriter, hoşgörülü, koruyucu, reddedici, demokratik tutum şeklinde ele alınmaktadır (Yeşilyaprak, 2007; Akkaya, 2008; Topuksal, 2011). Anne babaların tutumları ve çocuklarıyla kurdukları ilişki biçimi toplumdan topluma, kişilerden kişilere farklılık gösterdiği gibi, aynı toplum ve kültür içinde yaşayan bireyler arasında bile farklı şekillerde olabilmektedir. Sosyo ekonomik düzey, ana babanın yaşı, eğitimi, kişilik özellikleri yanında ailedeki çocuk sayısı gibi değişkenlerde ana baba tutumlarını etkilemektedir.
Ebeveyn olma süreci; ebeveynin gelişimsel geçmişi, kişiliği, mesleği, evlilik ilişkileri, sosyal çevresiyle olan ilişkileri ve çocuk gelişimi hakkındaki bilgileriyle yakından ilişkilidir (Özyürek, 2004; Topuksal, 2011). Bunların yanında, anne babaların çocuk yetiştirmeye ve çocuklara karşı olan düşünce, atıf ve inançları, anne babaların ebeveynliğe duygusal, zihinsel ve sosyal açılardan hazır olup olmaması, ebeveyn olmadan önceki dönemde eşler arası ilişkilerinin kalitesi, doğum sonrasında ebeveynlik rollerinde eşlerin birbirini destekleyip desteklememeleri, ebeveynlik konusunda zihinlerinde daha önceden oluşmuş şemalar ve evlilik ilişkilerinden duydukların tatmin ya da tatminsizlik sayılabilir (Yıldız 2004). Çocuğun kişilik özellikleri anne baba tutumunu, anne baba tutumu ise çocuğun gelişimini etkileyerek onun kişiliğinin ve ruhsal yapısının temellerini oluşturmaktadır (Özkan, 2014). Anne babalar çocuklarına karşı sergiledikleri tutumlarıyla ve kendi sosyal çevrelerindeki ilişkileriyle çocuğa model olarak çocukta olumlu ya da saldırgan davranışlar gibi olumsuz belli davranışların yerleşmesine katkı sağlarlar (Özyürek, 2004; Yıldız, 2004; Hilooğlu, 2009; Attili, Vermigli & Roazzi, 2011; Durualp ve Aral, 2011).