İletişim, evrensel bir deneyimdir. En temel tanımı ile iletişim, insanın kendini, duygu ve düşüncelerini, gereksinimlerini anlatma ve başkalarını anlama yoludur. Çevremizde bulunan bazı insanlarla konuşmak kolay ve zevk verici iken, bazılarıyla kurduğumuz iletişim daha zorlayıcı ve yüzeysel olabiliyor. Benzer kişilik özellikleri, ortak ilgi alanları ve hobiler, birbirine yakın değerler gibi pek çok faktör, insanlar arası ilişkilerde temel öneme sahiptir.
Başarılı iletişimin temel koşulları nelerdir bir göz atalım.
1.Dinleme: Dinleme için dört adım bulunmaktadır; Etkin dinleme, Empati kurarak dinleme, Açıklıkla dinleme ve Farkında olarak dinleme
Etkin Dinleme: İletişim içinde bulunulan kişiyi yargılamadan, sözünü kesmeden, bedene uygun biçim vererek, göz teması kurularak yapılan dinlemeye denir. Etkin dinleyen kişi karşısındakinin yüzüne bakar, göz iletişimini hiç kaybetmez, dinlediğini anladığını ifade edecek biçimde beden dilini kullanır. Sözlü geri bildirimlerde bulunur. (Evet , anlıyorum, hı hı..gibi.) Anlamadığı yerleri geçiştirmez, anlamak için sorular sorar.
Empati Kurarak Dinleme: Bir insanın kendisini, karşısındakinin yerine koyarak olaylara onun bakış açısıyla bakması , o kişinin duygu ve düşüncelerini doğru olarak anlaması , hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecine empati denir. Empatinin yokluğunda insanların sizin ihtiyaç, duygu ve hislerinizi göz önüne alma ihtimali azalmaktadır.
Açıklıkla Dinleme: Açıklıkla dinlemek için en önemli kural yargılamadan önce sözün ve konuşmanın tamamını duymaktır.
Farkında Olarak Dinleme: İki bileşeni vardır; Birincisi, söylenenleri tarih ve insanlarla ilgili olan kendi bilgilerinizle karşılaştırmak ikincisi ise, uygunluğu dinlemek ve gözlemlemek
2.Kendini Açma: Kendiniz ile ilgili bilgi iletmek anlamında kullanılmaktadır. Kendini açmanın yararları, kendiniz hakkındaki bilginin artması, daha yakın ilişkiler kurmanız, gelişmiş iletişim ve daha fazla enerjidir. Neden her zaman herkes her şeyi diğer herkese söylemez? Kendimizi açmanın önünde bazı engeller bulunmaktadır. Bunlar; toplumsal önyargı, reddedilme korkusu vb. gibi şeyler olabilmektedir.
3.İfade etme: Belki de çoğumuzun dert ettiği durum. Sen mi anlamıyorsun, ben mi anlatamıyorum? Aslında ikisi de olabilir ama şu an da odaklandığımız “Ben mi anlatamıyorum?” kısmı. Kendini doğru bir biçimde ifade etmek için doğru kelimeleri seçmek ve doğru telaffuz etmek olayın püf noktası. Söylemek istediklerinizi, kelimeleri doğru sıraya dizerek ve doğru yerlerde es vererek gerçekleştirin.
"Ben" dili, kişinin o anda karşılaştığı durum veya davranış karşısında, kişisel tepkisini duygu ve düşüncelerle açıklayan bir ifade tarzıdır.
“Odanı toplamadığın zaman üzülüyorum.”
“Gerçekten hayal kırıklığına uğradım”
"Sen" mesajı iletişimi engeller. Sen mesajı, sen dilidir ve genellikle kızgınlık ifadesi için kullanılır. Sen mesajları, bizim hakkımızda bir ileti göndermez, odak hep karşımızdaki kişidir.
Çok kabasın! Her zaman sözümü kesiyorsun!
Her akşam aynı şey, tutturuyorsun oyun oynayalım diye! Benim yorgun olabileceğim hiç aklına gelmiyor değil mi?